Ancak görüyoruz ki öğretmenler gittiği için herkes bize yükleniyor . Galiba sokağa çıkma yasağında orada bekleyip nöbet tutmamız isteniyor . Ayriyetten gören bakanda eğitime bu kadar önem veriyorlar sanır. Yok öğrenciler eğitimden mahrum kalacak falan filan . Peki soruyorum sizlere , Cizre de belli başlı okullar hariç ne kadar eğitim oluyor ki ? Kendileri eften püften sebeplerle sürekli okulları boykot ediyorlar . Örgüt ellerinde keleşlerle okula gelip, boşaltıyor . Sen arkasından donmuş bi şekilde bakakalıyorsun. Cizre de öğretmenler kaçırılıp , kendi karargahlarına götürülüp tehdit ediliyor , buradan gidin ; biz burada kendi okullarımızı açacağız diye . Medyaya bile yansımıyor bu olay . Bunlara rağmen öğretmenler yılmadı, dönmedi. Nusaybin diye meşhur bir cadde var . Olaylar orada başlar . Yukarda polis keser yolu , aşağıda örgüt . Sizin televizyonda gördüğünüz yüzleri maskeli , sırtında keleş olan adamlar varya . İşte biz onların yanından yürüyerek okula gidiyoruz çoğu kez. Höd deseniz bayılacak kadar korkuyoruz ama alıştık . Bize sıradan geliyor .
Eskiden maçlarda yediğim biber gazını bile özlüyorum . Zira buradakiler çok acı. Okula çoğu kez yürüyerek gittiğimden biliyorum . Neden mi yürüyorum ? Çünkü boykot var . Cizre de öğretmenevine roket atıldı . Patlasa idi belki oradaki bütün öğretmen arkadaşımız ölecekti. Şans eseri Allahtan patlamadı. Düşünün odanızda yatıyorsunuz ve odanıza roket giriyor . Bu sahne filmlerde bile olmaz ama gerçek . O öğretmenlere izin bile verilmedi. Alt tarafı roket , patlamadı zaten dendi .
Her neyse Cizre de çoğu okulda İstiklal marşı okunmaz. Neden mi ? Siz anladınız boşverin . Kısacası Cizre de bütün öğretmenlerin psikolojisi bozulmuştur . Dışarıdaki inşaat sesini çatışma sesi zanneder Cizredeki öğretmenler . Ya da insanların ellerinde market poşetlerini görünce , gene sokağa çıkma yasağı mı gelecek diye düşünür o cefakar öğretmenler . Ama yok Batı'da kahvesini yudumlayıp , eline telefonu alıp Cizredeki öğretmenleri hedef göstermeye devam etsinler .
Bizler anlı açık bir şekilde geri döneceğiz ve görevimizi yerine yetireceğiz. Çocuklarımızı bizden koparamayacaksınız. Hadi selametle ...